Evrim teorisi hakkında önemli bilgileri sizler için bir araya topladık, en çok tartışılan teorilerden biridir. Yaratılış fikrini, insanın nasıl başladığını ve geçirdiği doğal aşamaların neler olduğunu ele alır.
EVRİM
Evrim canlı organizmaların kalıtsal olarak aldıkları genetik özelliklerde zaman içinde değişikliklerin meydana gelmesidir. Bu gelişme farklı canlı organizma türlerinden birden fazla grubun oluşmasıyla sonuçlanır. Yani tek tip canlı olduğunu söylemek mümkündür. Organizma bir dizi değişikliğe tanık olmaktadır.
‘Türlerin Kökeni‘ kitabı, evrim teorisinin sahibi bilim adamı Darwin bu teori hakkında geliştirdiği ve içinde evrim teorisi olan doğal seleksiyon teorisi denilen yöntemle açıkladığı ve bu teoride de ortaya koyduğu kitaptır.
Dünya yüzeyindeki her organizmada meydana gelen bir değişim olduğunu söyler. Dünyanın fiziksel özelliklerinin yanı sıra genetik davranışlarındaki değişimler sonucunda da bu değişim zamanla organizmanın çevreye daha iyi uyum sağlamasına yol açar.
Yaşadığı ortama uyum sağlar ve bu uyum organizmanın yaşamını sürdürmesini, üremesini ve türünü yok olmaktan korumasını sağlayan temel faktördür. Seçme ve doğal seçilim fikrine dayanan canlıların evrimi ile ilgili teorinin en çok desteklenen teorilerden biri olduğunu ve Darwin’in bu teoride bir takım önemli bilimsel kanıtlara dayandığını söylemesi önemlilik katmaktadır(paleontoloji, genetik, jeoloji ve biyoloji gibi evrimsel kanıtlar).
Charles Darwin doğal seleksiyonla evrim teorisi 1809’da doğup 1883’te ölen doğa tarihi bilim adamlarından İngiliz bilim adamı Charles Robert Darwin’e kadar uzanıyor. Babası tıp alanında çalışıyordu ve Darwin 1859’da ‘Türlerin Kökeni’ adlı kitabında yayınladığı bu teori Darwin’in elde ettiği ünün başlıca sebebi olmuş ve kendisine verilen isimler arasında da yer almıştır. Darwinci teorinin adıdır.
Evrim teorisi zaman içinde art arda gelen bir nesiller grubu boyunca meydana gelen bir grup genetik değişiklik olduğu ve bu değişikliklerin akrabalı yetiştirme, melezleme, doğal seçilim veya mutasyonlar gibi bir grup faktör aracılığıyla üretildiği gerçeğine dayanır. Darwin sürecin gerçekleştiği bir grup önemli mekanizmadan bahsetmiştir (doğal gelişim).
Doğal seleksiyon mekanizması fikri hayatta kalmalarını sağlayan bir takım özelliklere sahip olan organizmaların türünün devamını ve bulaşmasını en fazla sürdürebilen organizmalar olduğu fikrine dayanmaktadır. Genetik genler ve ilgili özellikler sonraki nesillere aktarılır.
Genetik mutasyonlar bir organizma tipinde meydana geldiğinde kalıtsal özelliklerin bir grup farklı nesilden geçme sürecine etkilerler. Genetik sürüklenme, genetik sapmada herhangi bir canlı türünün taşıdığı genetik özelliklerde gelişi güzel ve düzensiz değişikliklerin meydana geldiği bir evrim mekanizması olarak kabul edilmektedir. Kendi akışı genetik göç sürecinde evrimin gerçekleşmesi ise bireylerin kendilerinden farklı genetik özelliklere sahip gruplarla evlenmesi yoluyla gerçekleşir.
Burada çok önemli bir noktayı belirtmek gerekir ki Darwin’in varsaydığı evrim teorisi herhangi bir toplumda var olan bazı bireylerin yaşamalarına ve üremelerine yardımcı olan ayırt edici özelliklere sahip olduklarını ve daha sonra bu bireylerin geride kendilerine aşan nesiller bıraktığını öne sürer. Zaman geçtikçe en belirgin özellikler nesiller boyunca aktarılmaya başlar ve böylece toplumun her üyesi çevredeki koşullara uyum sağlama yeteneğine sahip olur.
Darwin DoğaL seleksiyon teorisi denilen yöntemle canlıların evrimi teorisi ortaya koymuştur. Peki, bu teori nedir? Doğal seleksiyon teorisi ya da doğal seleksiyon olarak bilinen teori canlı organizmalar arasındaki evrim sürecinin gerçekleştiği mekanizma olarak tanımlanır ve konuyu daha iyi açıklayabilmek için bu teoriye dayanmak mümkündür.
Doğal seleksiyon teorisinin bir basit şekilde bilindiği küresel antropolog Brian Bubiner’in bu görüşü canlı organizmalarının en ayırt edici özelliklerinin yaşadıkları ortamda hayatta kalmalarına ve üremelerine yardımcı olan özelliklerdir ancak canlı organizmaların hayatta kalmasına ve üremesine yardımcı olmayan özellikler veya daha zayıf özellikler nesiller ile aktarılamaz ve azalmaya başlar ve tanımı sadece bu cümle ile kısaltabiliriz ki o da budur. İngilizcede en uygun olanın hayatta kalması olarak adlandırılan şeydir.
Buna dayanarak herhangi bir canlı organizmada var olan özelliklerin örneğin deri renginin değişmesi veya türünün boyutunun değişmesi gibi basit bir şekilde mümkündür ve bu gelişme mikro evrim olarak adlandırılır. Zaman dilimleri içinde ve uzun bir süre zaafında yeni organizma türlerinin ortaya çıkması için değişimin meydana gelmesi mümkündür ve buna mikro evrim denir.
Bu teorinin temelinde dinozor türlerine meydana gelen değişikliklerin sonunda kuş türlerine dönüşmesine yol açması gibi maymun türlerine meydana gelen değişikliklerde onların dönüşmesine yol açmıştır.
İnsanlardan meydana gelen değişikliklerden sonra amfibik hayvan türleri olduğu gibi bu değişikliklere mutasyon adı verilir ve DNA moleküllerinin replikasyonu sırasında rastgele meydana gelirler. Genetik mutasyonların radyasyon ve kimyasal etkilerle de meydana gelmesi mümkündür.
Darwin canlı organizmaların doğal seçilimi hakkında sunduğu teori ve rastgele genetik mutasyonlar veya en güçlü özelliklerin hayatta kalması fikri veya en uygun olanın hayatta kalma mantığı olarak adlandırılan teorisi aracılığıyla teorisini birçok örnekle açıklamış ve yorumlamıştır bu örneklerden bazıları şu şekildedir: Balinalarda meydana gelen doğal evrim onları deniz alanlarında yaşadıkları çevreye daha uyumlu hale getiren bir dizi rastgele biyolojik değişikliğe maruz kaldıklarından ve farklı nesillerden oluşan bir grubun varlığına yol açtı. Bu nesiller çevreye daha iyi uyum sağladı ve artık su altında nefes alma yeteneğine sahip oldu. Kafada mesafe ve vücudun bazı bölgelerde bir değişiklik olmaya çıkmaya başladı. Örneğin iki ön bacağın palete dönüşmesine başladığını, ön bacaklarını da tamamen kaybolduğunu görüyoruz. Zaman geçtikçe balinaların vücutları daha akıcı hale gelmeye başladı. Deniz ortamına uyum sağlayabilmeleri, su altında itme ve ilerleme sürecinde gerçekleştirebilmeleri için kuyrukları gelişmeye başladı. Burada önemli olan bir noktaya işaret etmek gerekirse o da Darwin’in başka bir doğal seçilim biçimini tanımladığıdır. Bu seçilim organizmanın cinsel seçilim adı verilen bir süreçte karşı cinsi çekmek için vücudunda özellikler geliştirme yeteneğine bağlıdır. Tavus kuşu tüylerinin evrimi ve erkek geyiklerde boynuzların evrimi gibi bu evrimin bir grup örneğinden bahsedilmiştir.
Evrim teorisinin insanla ilişkisi özellikle insanın varoluşu ve yaratılışı ile ilgili birçok dini kavramla çeliştiği için çok fazla tartışmaya yol açtığını söyleyebiliriz. Yaklaşık 6 milyona ulaşabilen uzun bir evrim tarihi boyunca yıllarca bir grup genetik değişime mutasyon bu türü geliştirmeye başladı ve bu bağlamda Darwin teorisi hem insanlarda hem maymunlarda ortak olan birçok davranışsal ve morfolojik özelliğin varlığından çıkarım yapıyor.
İnsan sinir sisteminin geçirdiği en önemli gelişmeleri bilerek insanın psikolojik yönüyle ilgili pek çok konuyu anlamak açısından evrim teorisinin bazı olumlu yönleri olduğunu söylemek mümkündür. Aynı zamanda insanın diğer canlılar ile olan ilişkisine ilişkin daha birçok yönü ve içinde bulunduğumuz çağda onu bu gelişme aşamasına getiren en önemli nedenleri açıklayabilmiştir. Öte yandan, evrim teorisi bir insanın kökenine dayanarak nasıl tedavi edebileceğini incelemeyi mümkün kıldığı için modern tıpla ilgili pek çok konuda yardımcı olmuştur.
Evrim teorisini destekleyen en önemli delil nedir? Burada belirtmekte fayda var ki her teori gibi evrim teorisinin de onu destekleyen pek çok yönlü ve belli olduğu gibi onları desteklemeyen ve çürüten bir grup başka delili de vardır. O halde gelin bunları destekleyen bazı delilleri tanıyalım. (evrim teorisi ve doğal seleksiyon)